Sayfalar

9 Mart 2013 Cumartesi

Hayatta "Bozulmayan Yoğurt" ta Gördük!

Sadece bir haber başlığı ve bunun gibi yalan yanlış haberler toplumumuzu yanıltmaya devam ediyor!

Gün geçmiyor ki sürekli birileri TV na çıkıp, " bozulmayan yoğurt" denilen yoğurtları yememizi, tehlike saçtığını söylüyor.Eskiden yoğrutlarımız bozulurdu, sağlıklıydı.. vs. Evet ama eskiden teknoloji bu kadar gelişmiş değildi.Bu yüzden herkes evinde mayalardı yoğurtları.
Ev yapımı olan bu yoğurtlar, sütlerin yeterince mikroorganizmalardan arınamamış, taze maya kullanılmaması,mayalamanın uygun sıcaklıkta ve sürede yapılmamış olması nedeniyle daha çabuk ekşir veya küflernir.

Hazır yoğurtlar ise teknoloji ile maksimum hijyen koşullarında üretilip, yoğurt için kullanılan sütlerde herhangi bir mikroorganizma oluşumu gözlenmediğinden ve  uygun koşullarda saklandığı için daha uzun raf ömrüne sahiptir.

Belki düşünebilirsiniz bunları doktorlar söylüyor.Peki doktorların meslek alanı gıdalar mıdır? 

Cevap; Hayır değil mi? :) Güzel bu cevap işte herşeyi açıklıyor.O zaman bir doktor Gıda Teknolojisini bir Gıda Mühendisinden daha iyi bilemez değil mi. Peki hala neden toplum olarak hala bu konuda yeterince bilgisi olmayan insanlara güveniyoruz.Sadece mantık çerçevesinde düşünelim derim...!

Çok teknik ayrıntıya girmeden, kısaca yoğurt üretim aşamalarını yazacağım.

1. çiğ süt :         taze olması, bakteriyolojik kalitesinin iyi olması gerekir.

2. klarifikasyon:  sütün temizlenmesi aşamasıdır.

3. standardizasyon: yoğurda işlenecek sütün, yağının standardize edilmesi işletme ekonomisi açısından gereklidir.

4. kurumadde artırılması: süte koyulaştırılmış süt ilave etmek , süte iyi nitelikli süttozu veya peynir suyu tozu ilave etmek ,süte çeşitli stabilize edici maddeler ilave etmek (selüloz vb.) , evaporasyon (buharlaştırma) 
ülkemizde yaygın olarak kullanılan yöntemlerin başında evaporasyon ve süttozu ilavesi gelmektedir. Ayrıca ülkemizde Türk Gıda Kodeksine göre, katkı maddesi kullanımı yasaktır.

genellikle süttozu % 1-3 oranında katılmaktadır.
Süttozu yine kreması çekilmiş sütten elde edilen bir süt ürünüdür.

evaporasyonda ise suyun % 10-25 oranında sütten ayrılması sağlanır. bu koyulaştırma yöntemi yoğurdun kalitesi açısından çok iyi sonuç vermektedir.

5. ön ısıtma ve homojenizasyon: yoğurdun daha kıvamlı olması, aroma gelişimi için önemli aşamadır.Süt yağının süte eşit dağılımını sağlayan önemli aşamalardandır.

6. isı işlemi: bakterilerin imhası

7. soğutma: pastörize edilen sütün, yoğurt oluşumunu sağlayacak mikroorganizmaların faaliyet gösterdikleri sıcaklığa soğutulması gerekmektedir .

8. kültür ilavesi, paketleme : mayalanma

9. Depolama

Buradan 4. maddeye dönmek istiyorum.Çünkü ülkemizde denetlenmeyen firmaların çoğu katkı maddesi kullandığı gerçektir malesef... 

Katkı maddesi yani stabilizatörlerin kullanım amacı yoğurttan ayrılan su miktarını azaltmak ve kıvam artırmaktır.Dünya da birçok ülkede uygun stabilizatörlerin kullanımı serbestir. Yapılan araştırmalarda da stabilizatörlerin kullanımları araştırılmış ve yoğurt üretiminde kullanılacak süte stabilizatörlerin ilavesi yoğurt tadında bozukluk yapmayacak oranlarda olması kanısına varılmıştır.


Sonuç olarak; yoğrutlarımızın bozulmama değil, uzun ömürlü olmalarının nedeni var.Uygulanan teknolojilerin hepsi yıllarca yapılan akademik çalışmalar sonucu şekil almış ve kullanılan her maddelerin yoğurta, insan sağlığına etkisi araştırılmıştır.Bunun sonuçlarınıda sizlere ilk paragraflarımda kısaca açıklamaya çalıştım.

Yoğurdunuzu iç rahatlığıyla tüketebilirsiniz.Yineliyorum uzun ömürlü olmasının nedeni hijyenik ortamda uygylanan teknolojidir!



Lütfen medyada çıkıp  bu konular hakkında uzman olmayan kişilere inanarak aklınızı bulandırmayın!

 





Kaynaklar;







3 yorum:

  1. güzel paylaşım .bloğunuzu takibe aldım.banada beklerim.

    YanıtlaSil
  2. Kendin mayala yoğurdu sonra bir de endüstriyel yoğurdu koy önüne. ikisini de tat. sonra otur yazını bir daha oku.

    YanıtlaSil